anekdotlardan gündelik hayatın sıradanlıklarına, edebi eserlerin içeriğinden nasıl yazıldıklarına, yazarların okullarda öğretilmeyen özelliklerinden çeşitli edebi akımlara, aynalardan fotoğraflara, şehirler hakkında yazanlardan edebiyat tarihçilerine, bahçelerden dostluklara, denizlerden yolculuklara uzanan denemeler okurları edebiyatın ve hayatın gizlerini keşfetmeye çağırıyor.
Salâh Birsel Ziya Osman Saba, Marcel Proust, F, Scott Zelda Fitzgerald, Ernest Hemingway gibi birçok yazar ve düşün insanının yaşam çizgilerini, pek de ön plana çıkmamış yönlerini ve psikanalitik açıdan sınır durumlarını tekrar yorumlarken, İstanbul başta olmak üzere dünyanın çeşitli coğrafyalarında okurlarını derin bir yolculuğa çıkararak, bütün bu olup biten karşısında herkesi bir kez daha saygı duruşuna davet ediyor.
Kurutulmuş Felsefe Bahçesi'nde Salâh Birsel'in kendine has deneme üslubu her satırda hissediliyor, Akımlardan bağımsız kendi şiir anlayışıyla yol alan, şiirle mizahı bir araya getiren şair ve deneme yazarıdır Salâh Birsel.
Şiirde zekanın önemine inanmıştır, Ne yazık ki'da kaybettik, Sinema düşkünleri onu filme çekilen romanı 'Dört Köşeli Üçgen' ile anımsarlar,
Yazarla tanışıklığımız uzun yıllar öncesine ve 'Boğaziçi Şıngır Mıngır' adlı kitabına doğru uzanır.
Yazı türünün deneme olması ve ismindeki "felsefe" sözcüğü sizi korkutmasın, Okurken tanıdık isimlerle karşılaşacak ve çok keyif alacaksınız,
dili oldukça ağır, birkaç denemenin konusunun aşırı mı aşırı dar olduğunu ve ansiklopedik bilgilerle dolu olduğunu söyleyebilirim.
. yy yazarları ile ilgili birkaç deneme ilgimi çekti, Birsel de doğu ile batı arasında sıkışmış birçok aydınımızdan biri, kitaplarının dilinin ya sadeleştirilmesi ya da kitabın dipnotlarla zenginleştirilmesi gerekiyor.
basitçe, çok hoş bir türkçe, ve yığınla bilgi, birbirinden farklı alanlarda, kendisinin pek tanınmadığını bildiğimden, daha bir ciddiyetle öneriyorum, Okuduklarını beğendiğim birinin twitterda tavsiyesini görüp aldığım bu kitap hayal kırıklığı yarattı bende, oysa beğenmeyeceğim kitabı okumaya vaktim yok : Salah Birsel edebiyatçıları anarak yaşatabiliriz diyor ve "ayrıntılara inmeden bir şeyin ilginçliği ortaya çıkmaz" sözünü de dikkate alarak sanki merak ettiği ya da hakkında okuduğu her edebiyatçı ya da eseri hakkında parça parça ayrıntılar serpiştiriyor.
sonunda benim aklımda ne bir yazar ne bir eser ne bir bilgi kaldı bu magazinsel gibi duran bilgi yığını arasında, Hele Nazım Hikmet'in "Memleketimden İnsan Manzaraları" şiirini düz yazıya çevirip yazdığı bir kaç sayfa var ki ne gerek vardı Yine de tebessüm ettiren, okurken ilginçmiş denen, o bir yerlerden bulunup çıkarılmış ayrıntılar hatırınayıldız verdim ben.
Salah Bey tarihini okumak istiyorum ne zamandır, Kahveler kitabıyla giriş yapmadan önce Kurutulmuş Felsefe Bahçesinden deneme ustası Salah Birselin dünyasına giriş yaptım, Huzurlu felsefe bahçelerinden, zorlu deniz yolculuklarına, roman yazarlarından eleştirmenlere uzanan, eğlenceli anlatımıyla geniş bir kültür yolculuğu.
Yazarın kelime dağarcığına ve deyiş zenginliğine hayran kaldım, İçtim kitabı resmen içtim ya! Kendimi bıraktım Salah Birsele Marcel Prousttan Ahmet Haşime, zen felsefesinden Rus edebiyatına, doğudan batıya, kuzeyden güneye akıp gittim vallahi.
Ne denir, böyle bir genel kültür kaynağı bulununca sevilir arkadaşlar, sevilir
Salah Beyle mükemmel bir yolculuktu, Bir sonraki yolculuk için tez zamanda biletleri hazırlayalım, kanat üstü olmasın efenim Sahaftan almıştım Kurutulmuş Felsefe Bahçesi'ni ve arka sayfasına yazılmış bir mektup bulmuştum.
Vay be, tıpkı romanlardaki, filmlerdeki gibi demiştim, Adamın biri, bir otogarda oturmuş kendisine yüz vermeyen kıza içini dökmüştü, Bi heves okumuştum mektubu, sonra meehh, demiştim ne sıkıcı,
Kitap ise su gibi akıp gitti, kaç defa okudum bilmem, Ama o mektubu bi daha hiç okumadım, Salâh Birsel'in okuduğum ilk denemesiydi,gece denemeleri hakkında da epey övgüler duymuştum, Muhteşem bir ismi olan bu kitap biraz kendi çayırlarında dolaşan ve uzaklara oradan bakmayı tercih etmiş bir çift göz'ü anımsattı bana.
Anlıyorum deneme türünün kesin bir tanımlaması tabiki yok ama okumaya başladıktan bir süre sonra her farklı başlık aynı sona doğru gitmeye başlıyor.
Şimdilik bu kadar diyelim. Okuduğum ikinci Salâh Birsel kitabı, Zannediyorum bana göre değil yazdıkları, . . Kullanılan sözcükler, üslup vs, hiç benim kalemim değil, Yine de belli bir çekiciliği var ve o yüzden "Bir daha okumam" diyemiyorum, Herhalde üçbeş kitabını okuya okuya diline, o tuhaf sözcüklerine, dünyaya bakışına alışacağınız bir denemeci kendisi, Orta vadede birkaç kitabını daha okuyabilirim, Salah Birsel, Salah Birsel Pek çok duydum bu ismi, artık tanışma zamanı gelmişti, Tanışmanın olabildiğince hafif bir geçişle gerçekleşmesi için 'Kurutulmuş Felsefe Bahçesi' başlığı pek uygundu, Böylece kitaba ürkmeden yaklaşabildim, Evet, bazen bazı okuyucular biraz yabani olabiliyorlar, Mazur görsün yazarlar,
Heyhat, o kadar kolaylaştırıcı unsura rağmen sayfa ardından sayfa sadece birer kelime yığını ve zamanla harf yığınına olmaya başladı.
Proust'un hayatını kitabına adamış halini, yeme düzensizliğini, ve hastalığını okuyana, kitabını hayatından kırparak belki yaşamayarak nasıl yazdığını okuyana kadar.
O, ve 'kara gün hizmetçisi Celeste' bir sonraki bölümde, okumak okumaya karşı'nın sonunda tekrar beni karşıladı ve kendini kitapların silsilesine kaptırmış yazara Okumak gerek! diye bağıran bir Celeste ile birden başka bir aleme gittiğimi hissettim.
Bir kurgu değildi bu metin, ancak yer yer Borges havasında bulunduğu dünyadan insanı koparabiliyordu,
O yüzden yorumum da okuma tecrübem gibi kafası karışık bir üç puan değerini taşıyor sayın yazar, Bittabii bir de 'Elleriniz dert görmesin' demeli, Tevfik Fikret Ahmet Haşim Nazım Hikmet'ten F, Scott Fitzgerald ve karısı Zelda'nın aşırılıklarına Ernest Hemingway'in hayatının ayrıntılarından Proust'un ölümle ilgili yazacağı
kısım içinsaat hap alıp hafif intihar deneyimlemesine kadar edebiyat dünyasının ciğeri bu kitapta Salah Birsel kesinlikle edebiyatımızın en önde gelen deneme yazarlarından birisi.
Bu kitabıyla da denemede üslupçuluğun dersini vermiş adeta, Çok keyif aldım. Çok beğendim. herhalde iyi bir deneme kitabı ama iyi bir kitap değil bence Salah Birsel çok iyi bir denemeci ve sadece bu kitabıyla bile bunu anlarsınız.
Proust'tan Hezarpare Ahmet Paşa'ya bir sürü tarihî şahıs konuk oluyor satırlarına, Okurunu A noktasından B noktasına ağzı bir karış açık ama dudağının kenarında gülücükle bırakıyor.
Çok sevdim. Tavsiyemdir. Salah Birsel, bir yerde kendisiyle alay ederek, bu Salah Bey sabahtan akşama kadar kahvelerde oturur, oturur da her şeyi okur bilir duyar görür.
Kahvelerde aylaklık ederek oluyorsa, ne diyelim, ben de alırım bir dal,
Nihayetinde, bu kitabında Fitzgerald'ların çılgınlıkları mı kalmadı, Japonların armut ağacı sevdası mı, Ibsen'le Beckett'in aşık atışları mı.
Öyle, serazat bir dil cambazı, Bir çay içer gibi yudum yudum okuduktan sonra, tabiri caizse demini alması için beklemeye aldım yeniden okumak için, Kendine özgü bir üslubu, genel olarak benimsenmesi zor olabilse de, benim hoşuma gitti, Salah Birsel'in okuduğum ilk kitabıydı ve daha önce hiç filmini izlemediğim bir yönetmenin güzel bir filmini keşfetmekle aynı hisler içerisindeyim şu an.
Tarkovsky'nin filmleri gibi defalarca izlenmesi gibi Salah Birsel'in denemeleri okunmaya değer, Sırada Paf ve Puf var, Sonra Yapıştırma Bıyık ve ardından Şiir ve Cinayet ve tekrar en başa dönerek yeniden okumak,yılında Bandırmada doğdu, Orta öğrenimini İzmir Erkek Lisesinde, yüksek öğrenimini İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümünde tamamladı, Salâh Birselinyılında çıkan ilk kitabı olan Dünya İşleri, Orhan Veli ve arkadaşlarının Garip yıllarındaki deneylerine uzak kalmayan bir şairden haber verir.
Şairanelikten kaçınma özelliği, ince yergi eğilimleri ve yalın söylenmiş dizelerle yansıtma çabasından gelen bir sadeliktir bu,
Özellikle Hacivatın Karısı'nda sözcüklerle şaka eder gibi rahatlayınca, yergiciliği de iyice ortaya çıkar, Öfkesini dişlerinin arasına sıkıştırarak bakarken vuracağı yeri arıyor gibidir, Geçmişle hesaplaşırken de tavrını bırakmaz, Kendine özgüyü kişileştirme amacına çok bağlı olduğu için, yaman bir simgeci olarak tanınmış ve aynı zamanda sözcük üreticisi olmuştur.
Toplum işlerini geçmiş dönemlerin kişi ve kavramlarını kullanarak çağrışım yoluyla vermeye çalışırken duyarlılığını gizleyemediği de olur.
Haydar Haydar'da topladığı şiirlerde de görebiliriz bunu, Özellikle Yunus Emre, Ölüyoruz Siz Güzelleşin, Kumrular Gibi Paralar'da, nükteden çok çelişkileri aramış, bu durum, bir yanında birikmiş olan hüzünlerin, acıların ortaya çıkmasına yol açmıştır.
Salâh Birselin şiirimize, yeni bir estetik kazandırma uğraşında gösterdiği çabaların değerinin yanı sıra, kendine özgü mizah öğeleriyle yarattığı şiirin yeri ve önemi de yadsınamaz.
yılında öldü. .
Get It Now Kurutulmuş Felsefe Bahçesi Penned By Salâh Birsel Presented As Digital Format
Salâh Birsel