Capture Kusma Kulübü Constructed By Mehmet Eroğlu PDF

on Kusma Kulübü

Eroğlu'nun kusma kulübü isim ve konu olarak her kadar yeraltı edebiyatını andırıyor olsa da aslında işleyiz anlamında çok uzak bir konumda.
Konular öylesine kopuk ilerliyor ki kitap boyunca her olay ardından "Neden" sorusuna yanıt bulmakta zorlanıyorsunuz, Bunun temel sebebinin karakterlerin bir derinliğinin olmaması ve abartılı özellikleri ile roman içinde var olmasından kaynaklandığını düşünüyorum, Karakterlerimiz adaletsizlik,zengin insanlara karşı bir başkaldırış sergiliyorlar bunu gerçek anlamda kusarak gerçekleştiriyorlar ama davranışlarına hak veremiyorsunuz, Konunun içene girebilmekte zorlandığım, bazı sayfaların arasından çıkan aforizmaların kitaba sanki dışarıdan zorla eklenmiş gibi durduğu bir okuma deneyimi oldu benim için.


Although Mehmet Eroğlu's vomiting club is reminiscent of underground literature in terms of name and subject, it is in a very distant position in terms of working.
The topics are so disjointed that throughout the book, after every event, "Why" You are having a hard time finding an answer to your question, I think the main reason for this is that the characters do not have depth and exist in the novel with their exaggerated features, Our characters rebellion against rich people, injustice they do this by literally vomiting, but you can't justify their behavior, It was a reading experience for me in which I had a hard time getting into the subject and the aphorisms that came out of some pages seemed to have been added to the book by force from the outside.
Kanımca hayal ettiği dünyada hayal ettiği kadın bedeninde, anlam yüklediği kadın ruhunu bulamamış, Dişe tırnağa dokunur edebi aforizmaları olan, oğuz atay gibi mühendis yazar, . . Mehmet Eroğlu'ndan daha önce Yürek Sürgünü'nü okumuştum, Bu kitabı yüksek ihtimal Yürek Sürgünü'nden daha tanınmış ama Kusma Kulübü bence edebi yönden daha zayıf bir kitap, Eroğlu yine iç seslerle epeyce uğraşmış, vicdan kavramı, toplumdaki adaletsizlik, aptallar ve yoksulların hakkı nasıl verilir üzerine yoğunlaşmaya çalışmış, Hızlı ilerleyen bir kitap ama karakterizasyon açısından yere basmayan o kadar çok öğe var ki, kitapta o kadar çok karakter var ki bazen kim kimdi herkes sorunlu zira karıştırmak dahi mümkün.
Kitabın sonunu da oldukça aceleci buldum, koskoca hikayenin sonuna bu kadar çabuk yaklaşmak ve böylesi bir üstünkörü bitiriş kitaptan beklentimi karşılayamadı, Yine de Eroğlu çağdaş Türk Edebiyat'ının el üstünde tutulması gereken yaşayan değerlerinden, İnsanların yozlaştığı bir ülkede yaşamanın mide bulandırıcı olduğunun kitabı bitirdikten sonra farkına varıyorsunuz, bazı yazarları'inden sonra okumamak lazım, "Umudun iki güzel kızı vardır: Öfke ve cesaret, öfke olanlara dayanabilmek, cesaretse değiştirebilmek için, " Evet, konusu cok guzel. Evet, alti cizilmelik yuzlerce satiri var, Fakat kitabin ayaklari yere basmiyor, Ortada yozlasmis toplumdan yola cikarak kurulan ve kitaba da adini veren bir kulup var, fakat kulubun totalde iki faaliyetini goruyoruz, Ana karakterin etrafinda hepsi birbirinden sorunlu, aci dolu ve gerceklikten bir o kadar uzak pek cok karakter var, Bu gerceklikten uzak karakterlerle girilen diyaloglar da ayni sekilde oldukca yapay, Kitap boyunca aranan bir “Hayalet” var neden arandigi, nasil bulundugu ve kendisinden ne istendigi tam bir muamma, Devamli verilmek istenen politik mesajlar var ancak onlar bile uc noktada, Neresinden tutsam kitap elimde kaliyor, Keske sadece kusma kulubunun gerceklestirdigi faaliyetlere odaklansaydi da yeralti edebiyati niyetine okusaydik, Sonunu beklemediğim kadar güzel bağlasa da, benim için çok yavaş ilerleyen bir kitap oldu maalesef, Hayatını "benimki mutsuzluğuma alışmak" diye tanımlayan Umut, onu dölyatağından cansız bir cenin gibi dışarıya atan İstanbul'da tutunma umudunu yitirdiği gece, matematik olimpiyatlarına katılmış bir kadınla karşılaşır.
Nihan, zeki ve akıllı kişilerin oluşturduğu garip bir kulübün başkanıdır, Umut da bu kulübe katılır ve kendini birden magazin dünyasının içinde bulur, Ancak bu renkli dünyadaki serüven çok geçmeden hüzünlü bir yolculuğa dönüşecektir,

Mehmet Eroğlu, yeni romanı "Kusma Kulübü"nde "bu gezegenin üstündeki en tehlikeli hastalık, yok edilmeli" diye nitelediği zenginliği, yerleşik sistemi, medya ve magazin dünyasını kıyasıya eleştiriyor ve bu eleştirilerden yola çıkarak, insanı en çok insan kılan bir erdemi büyük bir ustalıkla çarpıcı bir edebiyat temasına dönüştürüyor.
. . Mehmet Eroğlu bornOctoberis a Turkish novelist, His most known work is Issızlığın Ortasında In the Midst of Isolation, He was born onAugustin İzmir, In, he graduated from the Department of Civil Engineering at the Middle East Technical University, He then worked as a civil engineer at the Turkish General Directorate of State Hydraulic Works, the Tourism Bank and at a private company, He shared the first award at the Milliyet Novel Contest of the Milliyet news paper inwith Orhan Pamuk, with his novel Issızlığın Ortasında In the Midst of Isolation.
He also collected the Madaralı Novel Award inwith the same work and
Capture Kusma Kulübü Constructed By Mehmet Eroğlu PDF
the Orhan Kemal Novel Award inwith Geç Kalmış Ölü The Delayed Dead, which w Mehmet Eroğlu bornOctoberis a Turkish novelist.
His most known work is Issızlığın Ortasında "In the Midst of Isolation", He was born onAugustin İzmir, In, he graduated from the Department of Civil Engineering at the Middle East Technical University, He then worked as a civil engineer at the Turkish General Directorate of State Hydraulic Works, the Tourism Bank and at a private company, He shared the first award at the Milliyet Novel Contest of the Milliyet news paper inwith Orhan Pamuk, with his novel Issızlığın Ortasında In the Midst of Isolation.
He also collected the Madaralı Novel Award inwith the same work and the Orhan Kemal Novel Award inwith Geç Kalmış Ölü The Delayed Dead, which was a continuation of the previous book.
His work reflects various situations of humanity by creating anti heroes, while also not concealing his political point of view, sitelink.