Retrieve Beyaz Gemi Engineered By Chingiz Aitmatov Expressed As File
a Humanidade contida num livro, Chingiz Aitmatov, the famous Kyrgyz writer, has written more than his narrative "Djamilia"which made him famous, The story "The White Steamship" written intries to mediate between the past and the present, It is full of myths and legends, The main character, a young boy, is unable to come to terms with the immorality and brutality of his father's generation.
He lives on his grandfather's accounts of ancient Kirghiz legends, notably that of the "horned motherdeer" who will one day return to save the land.
A very sad and silent book, For me it was even better than "Djamilia", Eskiden uzun yolculuklara çıkan denizciler yanlarında mantar tapalı şişeler taşırlarmış, Olası bir deniz kazasında bulundukları en son yeri ve başlarına gelen felakati bildirmek, ya da olur da bir adaya düşerlerse bulunmalarını sağlamak için notlar yazıp şişelere koyarlar sonra da içlerinde yardım çığlığı barındıran bu şişeleri denize atarlarmış.
Deniz akıntısının en nihayetinde bir karada sonlanması kuralı gereği, bu şişeler kıyılara vurur, böylece denizcilerin akibeti hakkında bilgi sahibi olunurmuş.
Bir bakıma gemilerin kara kutularıymış mantar tapalı şişeler,
Bir benzerini birkaç sene önce farklı bir amaç için kitaplarda başlatmıştım, Okuyup çok beğendiğim kimi kitapların kitaplığımın raflarında çürümesine gönlüm razı olmadı, Şimdi tam anımsayamadım ama ilk sayfalarına İngilizce ve Türkçe "Bu kitabı okudum ve çok beğendim.
Sizin de beğeneceğinizi düşünerek özgürlüğüne kavuşturuyorum, Olur da elinize düşer ya da rastgelirseniz, okuduktan sonra uygun bir yere bırakınız ve yolculuğuna kaldığı yerden devam etmesini sağlayınız" şeklinde birşeyler karaladım.
Ardından da ilk okuyan olarak adımı ve yaşadığım yeri yazdım, Böylece kitapların ilk sayfalarında kimler tarafından okunduğuna ve yaptıkları yolculuğa dair bir kara kutunun oluşmasını umarak, bir market rafına bıraktım.
Bu kitap da tozlu raflarda kalmayı kesinlikle hak etmiyor, olabildiğince çok fazla kimseyle buluşmayı, okunmayı, zihinlerde ve içlerde bir yerlerde kıpırdanmalar yaratmayı bekliyor.
Bu sebeple yeni bir kitabı daha özgürlüğüne kavuşturmak üzere bir restauranta bıraktım,
Mümin dedesi, Bekey teyzesi ve Seydahmet isimli komşuları ileevden oluşan küçük bir köyde yaşayanyaşlarındaki bir çocuğun küçük dünyası anlatılmış.
Anne ve babası tarafından dedesine terkedilen çocuk, Mümin dedesinin yol göstericiliğinde öğrendiği toplumsal değer ve doğruların gerçek yaşamdan ne kadar uzaklaşmış olduğunu gördükçe, bir balık olup, kendisini babasının çalıştığına inandırdığı beyaz gemiye ulaşmaya adar.
Hem anlatılan olaylar hem de mekan ve karakterler bazında bakıldığında roman oldukça yalındır.
Uzun ve sıralı cümleler yerine okunmayı kolaylaştıran kısa cümleler tercih edilmiş, Süslü ve dolaylı anlatımdan uzak, akıcı ve sade bir dil kullanılmış,
Kitapta yoğun bir sembolik anlatım hakim Maral Ana efsanesi ortak değerlerin, iyiliğin, doğayla barışık yaşamanın ve insanla doğa arasındaki bağın mitolojik sembolüdür.
Mümin dede ise bu sembolün gerçek yaşamdaki temsilcisidir, Orozkul ve diğer rüşvetçiler ise Kırgızların daha önceden tükenme noktasına gelmelerine sebep olduğu düşünülen kötülüğün, ortak değerlere ihanetin ve yozlaşmanın sembolüdür.
Sürpriz sayılabilecek finaliyle ilgili o kadar çok yoğun eleştiriler almış ki Aitmatov, kitabın sonraki basımlarında bu sonu açıklama gereği duymuş "Kötülük kazanmamıştır, okuyucuda iyi olma bilinci ve adalet duygularını ayağa kaldırma sağlamıştır ki, zaten amaç da budur" şeklinde özetlenebilecek bir açıklama yapmış.
Bıraktığım kitap birgün size rastlar mı ya da sizi bulur mu bilmiyorum, ama sizi bulmasını beklemeyin bence, naçizane önerim bir tane edinmeniz ve okumanız.
Seveceğinizi ve çocuğun saf yüreğinde kendinize bir sığınak bulacağınızı umuyorum, İyi okumalar
"Dallarda asılı durmaktan yorulan yapraklar da düşüyordu yerlere, "
kitaptan bir alıntı
"Çocuk kalbinin, çocuk ruhunun bağdaşamadığı her şeyi reddettin,
İşte beni teselli eden de budur, Bir şimşek gibi yaşadın sen,
Bir defa çaktın ve söndün, " kitaptan bir alıntı Ingenuo, eccessivamente naif, inutilmente tragico tanto da solleticare la tentazione di diventare cinici e sollevare un calice virtuale alluccisione della cerva dalle ramose corna.
Scritto probabilmente con le migliori intenzioni e con tanta dedizione, è un libro fondamentalmente noioso, banale nel suo linguaggio e incapace di rendere interessanti i personaggi e il contesto.
Un libro che non avrebbe dovuto essere pubblicato, e che forse deve la sua fortuna al fatto che Aitmatov è stato un politico della Perestroika ed è uno dei rari rappresentanti della letteratura in lingua Kirghisa.
چه تراژدی تلخی بود کشتن رویاهای بچگی دلم برای پسر بچه سوخت. "a consciência de uma criança é como o germe de um grão sem o germe, o grão não brota.
Dê as voltas que o mundo der, a verdade nunca perecerá, os homens continuarão a nascer e a morrer, . . "
Sobre homens que usam o poder para humilhar e maltratar o seu semelhante, já li muito
sobre crianças inocentes e sonhadoras, também
sobre amor incondicional entre familiares, na maioria dos livros
sobre crueldade para com pessoas e animais, algumas vezes.
O Navio Branco, além de tudo isso, e muito mais, tem uma mensagem especial: nunca devemos violar os nossos princípios nem por amor porque se o fizermos tudo se desmorona.
Comprei este livro, em, seduzida pela opinião da Carmo, Mas o pobre acabou por ficar esquecido,
Foi salvo pelo Hugo Cunha, cujo canal no YouTube descobri o mês passado, Desde então, vejo todos os vídeos, Encantame a sua forma descontraída, simples, inteligente, entusiástica com que fala dos livros que lê que quer ler e dos que compra porque não vá darse o caso de um dia os querer ler e estarem esgotados, ou até só por serem baratinhos como eu o compreendo!.
Já tentei escrever lá um comentário, mas é preciso ter conta e isso não quero, Mas tinha que lhe agradecer os livros que me deu a conhecer e o incentivo para ler a preciosidade que é O Navio Branco.
Obrigada! Sadeliğin mükemmelliğinin en güzel örneklerinden biri, Aytmatov eserleridile çevrilmiş bir yazar, Dünyanın hemen hemen tüm toplumlarına ulaşmış, Olduğuö tüm kitapları gibi Beyaz Gemi de mesajının evrenselliği ve masalsı anlatımıyla bir şaheser.
Bir çocuğun gözünden bir Kırgız efsanesini okuyoruz, Bir yandan da bir Kırgız çocuğunun gözünden dünyayı anlamaya çalışıyoruz, Mükemmel bir kitaptı. Bu kitap yaklasiksenedir elimde, neden bugune kadar okumadim hicbir fikrim yok, Hem Cengiz Aytmatov'dan, hem de bu kitabi bilmeden gecirdigim yillar icin kendimden ozur dilemem gerek herhalde, Son derece huzunlu, duygulu, hatta karamsar bir o kadar da umut verici harika bir kitapti, Artik bir yetiskinseniz ve yeniden cocuk tanimak istiyorsaniz kesinlikle "Beyaz Gemi" derim, En saf haliyle cocuklugu, tukenmeyen umutlari, caresizligi anlatiyor bu kitap, Aslinda o kadar cok sey anlatiyor ki kaldiramicak gibi oluyorsunuz, Destan niteliginde bir masal.puan verme hakkim olsaydi bu kitaba verirdim, Birkac alinti yapmak istiyorum kitaptan:
", . . Ama ne yazik ki buyukler hic de cocugun dusundugu gibi adil davranmiyor, tam tersini yapiyorlardi, "
"Ee, oglum, paranin hukum surdugu yerde, guzel soze ve guzellige yer kalmaz, "
"Sanki felaketi unutmak, onu kacinilmaz sondan kurtaracakti, "
"Cocuk kalbinin, cocuk ruhunun bagdasamadigi her seyi reddettin, Iste beni teselli eden budur, " Born in, Tchinguiz Aitmatov lost his father induring the Moscow Purges, Originally from Kyrgyzstan, Aitmatov lived mainly as a Soviet, then experienced the early hours of the young Kyrgyz Republic before dying in.
A literary monument in his own country, Aitmatov even has statues erected in his honour, particularly near Lake IssikKul,
At the edge of this lake, the story of The White Steamship unfolds, In a small community of foresters lives ayearold boy who likes to swim in the cold water of the torrent, gives names to the rocks he talks to, and invents excellent stories.
The little boy, the main character of the novel, represents childhood innocence and, as such, the original one of the human race, is very close to his grandfather.
In the face of his great age, the latter is little respected for his kindness and performs much of the community's work, led by Orozkoul, his soninlaw, a nasty man who beats his wife and father's daughter, because of the sterility of the couple.
The grandfather is married to an older woman, who is not the grandmother of the child, who was abandoned at birth by parents who separated and wanted to live in the city.
Finally, live in this tiny outpost on the border between Kyrgyzstan and Kazakhstan, Séidakhmat, his wife and daughter,
This little boy lives in a vibrant and mythical nature, In the forest come the Marals, the big deer to which the Kyrgyzs trace their origins, They disappeared from the mountains of IssikKul because of hunting and human activities, but suddenly they came back, The little boy also dreams of the white ship, which he sometimes sees pass through the telescopic glass that his grandfather gave him on the blue waters of the big lake.
He dreams of becoming a fish and going down to the lake, to the white ship, to see his father, who, he believes, works there as a seaman.
The trouble begins when the grandfather buys a schoolbag for his grandson and takes him to the public schoolkilometres away.
The White Steamship is a moral tale with poetic and straightforward writing that uses childhood to describe a changing world.
The Kyrgyz world, its mythology, and its respect for nature, in which man is an essential but humble link, is slowly falling apart with the progress
of the Soviet civilizing act.
It does not matter if the trees areyears old: they are well worth a meal washed down with vodka, It does not matter what kind of deer do not appear on the slopes of the Tian Shan Mountains: their meat is a feast you can not afford every day.
If one can not qualify, the novel is not oldfashioned, as ecologically, it shows that the dehumanization of man begins with the negation of his environment.
Orozkoul is a living example, .