Immerse In Tante Rosa Engineered By Sevgi Soysal Delivered In Digital Edition
ama etkileyici. eğlenceli ama hüzünlü, feminist gibi ama aslında gerçek, Tante Rosa, bulunduğu toplumun sınırlarını kabul etmeyen, kendine çıkış yolu arayan fakat bunun için her deliğe sonu aydınlıktır belki diye atlayan bir kadının hikayeleri.
. . Yazıldığı dönemi düşündüğünüzde Türkiye için alışık olmayan bir kadın portresi.
. aslında hala çok kabul edilebilen bir profil olmasa da, varolabileceği düşünülebilen bir kadın.
. Üslubunu ve anlatımını beğendiğim için bana yazarın diğer eserlerini de okutturan bir kitap Uzun zamandır okuduğum en hüzünlü şeydi.
Toplum tarafından “İsteklerine, tutkularına ket vur, bizim dayattığımız şekilde yaşaman gerekiyor” denilen bir başka kadın daha Tante Rosa.
Hayatının her safhasını kendine özgü yaşıyor, Hataları yok mu Var tabi özellikle affedilmeyecek, çok belirgin bir hatası var beni sinir eden, kusursuz değil.
Fakat hüzne boğulmuş olmasına rağmen, özgürlüğüne hayran kalıyorsunuz, Yürüdüğü yolda düşüp düşüp tekrar ayağa kalkıyor, Soysal'ın değişik bir anlatımı var, tekrarlamalar bazı yerlerde sıktı ama yine de okuması keyifliydi.
Çizimleri de kitaba çok yakıştırdım bu arada, Kasvetsiz ve bunalım olmayan, aksine mizahi ve tersinleyen bir dille kasvetli ve bunalım olabilecek “Kadınca”bir hayatı resmetmiş Sevgi Soysal.
Sevgi Soysal'ın en unutamayacağım kitaplarından oldu Tante Rosa, "Kadın" tahlilini öyle iyi yapmış ki Soysal, havalimanı metrosunda sabahın'sında beni bana anlatan satırları okurken kafa sallarken buldum kendimi.
Hemen ardından Rosa'nın hiçbir alışkanlığının kölesi olmadan, kendi lüksüne dahi boyun eğmeden özgürlükten özgürlüğe sıçrayışı içimde şarkılarla yankılandı.
Rosa bir çoğumuzun yaşamak istediği gençliği yaşayıp, bir çoğumuzun korktuğu bir yaşlılıkla KENDİ SEÇTİĞİ HAYATI yaşadı.
Bir kez daha Sevgi Soysal'ın ruhuna reverans yapıyorum çok öpüyorum kendisini, حكايات متتالية لشخصية العمة روز قد نجد أن ما بها من مساوئ يفوق المزايا ولكن رغم ذلك تجد شيئا غريبا يجعلك تحبها وتستمتع بقصصها التي ترويها عن حياتها والنحس الذي لازمها حتى بعد وفاتها والحزن الذي غلف أيامها وحيلها المختلفة لإخفاء آلامها أحببت العمة روز حقا بكل ما فيها. Çok korkmuştum bu kitaba başlarken Sevgi Soysal da anlayamadığım, bana hitap etmeyen yazarların arasına katılacak diye, ne kadar yanılmışım.
Tante Rosa muhteşem bir metin,kısa anlatıyla çocukluğundan başlayıp ölümüne kadar takip ediyoruz Rosa'yı, Bazen kendi arzularını takip etse de çoğu zaman toplumun ona dayattığı kurallara uymaya çalışan ama yine de toplumda bir yer edinemeyen, kadın olduğu için kendisine sürekli yeni kurallar dayatılan ve neyi tercih ederse etsin "doğru" olana ulaşamayan bir karakter Rosa.
Üzerine ne söylersem ukalalık etmişim gibi hissedeceğim galiba, özetle çok ama çok sevdim ben bu kısacık kitabı.
Sevgi Soysal'la tanışmak için çok geç kalmışım, Yazdığı her şeyi okuyacağım, Önce bir itiraf ile başlayacağım, Bu kitabı peş peşe iki defa okudum çünkü ilkinde hiçbir şey anlamadım, Bunun iki sebebi olabilir: Birincisi kitabı ince olduğu için nasılsa bir çırpıda okurum ben bunu diye düşünüp hızlı bir okuma gerçekleştirdiğim için.
İkincisi de şimdiye kadar okuduğum en sıra dışı kitap olduğu için,
Evet, bu gerçekten de sıra dışı bir kitap ve bana göre bu özelliğini ana karakter Rosadan ve yazarın ironik anlatımından alıyor.
Kitabı ilk okuduğumda anlatım dilini çözememiştim peş peşe kurulmuş devrik cümleler, birbirini tekrarlayan kelimeler, cümle içerisinde üç nokta işareti konarak boş bırakılmış yerler.
Alışık olmadığım bir düzende ilerleyen bu satırlara kendimi veremiyor ve sık sık hikayeden kopuyordum.
Bununla beraber bir de ana karakteri tam olarak çözümleyememiştim, Aykırı davranışları, farklı hayat tarzı onu kafamda bir türlü oturtamamaya neden oluyordu, Yoksa ben mi yanlış anlıyordum okuduklarımı Kitabı bitirdikten sonra kendimi çok kötü hissettim, İlk sayfasını büyük bir merakla açtığım kitabın, son sayfasını hüsranla kapatmayı asla yediremedim kendime ve hemen akabinde inatla tekrar okumaya başladım.
Sevgi Soysalı ilk defa okuyordum evet ama son olmayacaktı, olmamalıydı, Çünkü hakkında çok güzel, çok özel şeyler okumuştum bu zamana kadar ve hepsi de ayrı ayrı bende onun eserlerine karşı büyük merak uyandırmıştı.
Sorun bende olmalıydı, lütfen öyle olsundu, Nihayet ikinci okumamla birlikte bütün taşlar yerine oturdu ve şimdi daha mutlu bir okurum :
Kitap, Tante Rosa isimli ana karakterin, hayatının farklı zamanlarını yansıtanfarkı öyküden oluşuyor ve yanılmıyorsam öykülerin çoğu Almanyada geçiyor.
ilk öykü Tante Rosanın çocukluğunda at cambazı olma hayali ile başlıyor, ilerleyen öykülerde Rosanın hayatını sürdürebilmek adına giriştiği sıra dışı işleri vestiyertuvalet temizleyiciliği, bir genelevde kasiyerlik, şişe toplayıcılığı vb.
. , mutsuz evliliklerini, terk edişlerini, kendini ifade edemeyişlerini, başarısızlıklarını okuyoruz, Bir de her öyküde mutlaka adı geçen, ana karakterle bütünleşen ve onun üzerinde büyük etki yaratan Sizlerle Başbaşa dergisi var.
Rosa hayatı hep bu dergiden okumuş, Kendi deneyimleyene kadar da hep orada anlatılan aşklardan, hikayelerden, karakterlerden, haberlerden etkilenmiş, Bu nedenle yaşadığı benzer deneyimlerden sonra dergide okuduklarına hep bir gönderme yapıyor, Kitabın bu birleştiriciliğini çok sevdim,
Bence Tante Rosa, üzerinde uzun uzun düşünülmesi ve anlaşılması gereken bir karakter, Neden sık sık iş değiştiriyor Neden birlikte olduğu adamlara katlanamayıp ardında küçük çocuklar bırakarak onları kolayca terk ediyor Neden sürekli başarısızlığa uğruyor ve hikayeleri aslında bize ne tür mesajlar vermeye çalışıyor
Yazar Sevgi Soysal kendi cümleleriyle Tante Rosayı şöyle ifade ediyor:
“Tante Rosa iş aramak demektir.
Aşık ve koca aramak demektir, “
“Tante Rosa bir kapı dışarı atılmadır, Çalıştığı ayın parasını bile alamadan, ”
“Bir de Sizlerle Başbaşa dergisidir Rosa, ”
“Tante Rosa, bütün kadınca bilmeyişlerin tek adıdır, ”
Kitap ile ilgili yaptığım okumalardan anladığım kadarıyla Sevgi Soysal ana karakteri oluştururken kendi aile ve yaşam deneyimlerinden etkilenmiş.
Ana karakter aslında Sevgi Soysalın anneannesi, teyzesi ve kendisininin bir bileşimi, Yani bu üç kadının tek bir karaktere bürünmüş hali Tante Rosa, Kitap, ilk basımının yapıldığıyılında pek anlaşılamamış hatta Türk toplumu tarafından yerli olmamakla eleştirilmiş.
Bunun nedenlerini kitabı okuduğunuzda net bir şekilde anlayabiliyorsunuz, Ayrıca yazarın Alman bir annenin çocuğu olduğunu, dolayısıyla annesinin yanında, farklı bir toplumda yetiştiğini ve bu topluma kültüre mensup aile bireylerinden etkilenmiş olduğunu bilmek de kitap ile ilgili eski zamanlarda yapılan farklı yorumlamalara gereken bütün cevapları veriyor aslında.
Tante Rosadan sonra Sevgi Soysaldan okumak istediğim bir sonraki kitaplarMart olaylarından bahsettiği “Yenişehirde bir Öğle Vakti” ve yakalandığı kanser hastalığı dönemlerinde yazdığı,Mart dönemi cezaevi koşullarını anlatan “Barış Adlı Çocuk”.
Yazarın, yorumumda adı geçen tüm kitaplarını okumanızı şiddetle öneririm,
Kitapla Kalın, “Çıplaktık, yürüyorduk, arkamda, ne tanıdığım, ne seçtiğim, yürüyorduk dehlizde.
Sınavın ne olduğunu ne o biliyordu, ne ben, Kimin sınava çekileceğini ne o biliyordu ne ben, Bir dehlize niçin gidilir ve dehlizin sonunda ne olabilir Yeni bir köstebek deliği, Bir köstebek deliğinden çıkmayı bilmek gerek, diye konuştuk, ben konuştum, Rosa konuştu. Sınavımız koygun ormanların geçit vermez sıklığındaki köstebek deliğinden süzülerek dehlizin sonundaki kurtarıcı deliği bulmak, ormanın bitimini bulmak.
Bu buluş büyük bir zeka eseridir ve yanlıştır, Tante Rosa yanlışa verilen addır, Hiç büyümemeli, kurmamalı böyle cümleler, Gündelik bayağılıklar için süslemeler yapmamalı, Goodreads arkadaşlarımın birçoğununyıldız verdiğini görünce acaba bir şeyleri mi kaçırdım diye düşünüp yorumları okudum.
Tante Rosa özelinde kitabın vermek istediği mesajlar olsa da ben hiç keyif almadım, Yaşarken ne yapmak istiyorsa onu yapan, başkaları için 'dikiş tutturamayan' diye nitelendirilebilecek ama yaşarken ne başkalarını düşünen ne de başkalarının onun hakkında ne düşündüğünü düşünen bir kadındır Tante Rosa.
Çocuklarını bile düşünmeden bırakıp gidebilen bir kadındır dileyenin hakkında dilediği gibi düşünebileceği.
Bencildir kendini her şeyden çok seven insanlar gibi,
Sadece kendi hayatının içinden, gittiği yol üzerinden bakıp, kendisinin dayandığı ve aşmaya çalıştığı zorlukları yenmek için çabalamayanlara cesaretsiz diyenler bir şeyi gerçekleştirmek için gerçekleştirenler, "ya gerçekleştiremedi derlerse" diyenler de olabilir.
Vazgeçmenin de bir cesareti vardır bu bağlamda Tante Rosa bütün kadınca bilemeyişlerin tek adı olarak anılsa da, cesaretin de bir o kadar adıdır.
Yaptığı yanlışlara, olduramamalara rağmen devam edebilen biridir o, Sadece kalbinin sesini dinlemesine rağmen aslında belki de tam da bu yüzden razı olamayan bir kadındır.
“Her şey özlenebilir. Her şey tutku konusu olabilir, Her şey aynı ölçüde kutsal ve aynı ölçüde aşağılık olabilir, Tutkular çevreye göre değişen şeylerdir, Evli kadınlar toplantısında, en temiz pak aile kadını olmaya özenen aynı kadın, orospuların yanında en orospu olmayı niçin istemesin Önemli olan istektir, hiçbir istek diğerinden soylu değildir, değildir, böyle düşünmüş olabilir Rosa gizliden.
”
Öğretilen ve dayatılan şeyler içinde at koşturabileceğimiz cinsten bir özgürlük alanında yaşayanlar için de arzulanan şeyler olabilir, kötülükleri ve sıkıcılıkları dayatılmasındadır.
İçinde yaşadığı toplumun çoğunluğunun arzularına, hayallerine sahip olmayanlar o topraklarda solar ya da “aforoz edilir”.
Tante Rosa kendini sevdiği için gider, özgürlüğünü de yanına alarak, isteklerinin götürdüğü yere.
Kendi istekleri dışındaki her şeye karşı vurdumduymazdır,
Evet, Tante Rosa at cambazı olamadı, ama başkalarının onun için kurduğu, istemediği bir hayatı da yaşamadı.
Son olarak meine liebe Tante Rosa, Batının tüm ahlaksızlıklarını ve seni çok seviyorum.
Buna rağmen Batının düşünen kısmı da bir o kadar güzel, hayatta kalmak için bir zorunluluk olarak asgari düzeyde düşünmenin aksine.
Birkaç alıntı yazıp, geride kalacak olan milyonlarca güzel cümleyi, cümlenin öncesindeki ve ardındaki cümlelerle bütünleyip, güzel bir cümleyi ilk kez okumanın sevincini o bütünlükle büyütün diye yazmayacağım, belki bunu üşenmeden okuyacaklar olursa diye.
“ ve evini sırtında taşıyan hayvanı sevmedi, Evin kişiden ayrı, yıkılabilir bir nen olduğunu, olması gerektiğini o gün anladı.
”
”Yağmur yağdı mı strudel yemek bir kahvede, vallahi hayat güzel, diyen biri çıkabilir, ”
”Tekrar tekrar çirkinlikleri yaşamaktır ihtiyarlık, Bir insan erken gelen yaşlılıklarından sorumludur, Çok konuşmak hiçbir şeyi düzeltmedi, İstediğin kadar yeniden başla anlatmaya, bütün sözcükleri evir çevir çirkin tekrarları sıvayamazsın.
Bir kadının bir kez yalancılıktan inlemesi bile fazladır, Bir kez yalancıktan sokulması, Çirkinleri tekrarlamaktansa enayi başlangıçlara koşturmalı, ”
”Bir kedi her zaman güzeldir, Açlık, tokluk, aşk, nefret tanımayan sürekli bir güzellik, ” elbette tabi aşk da örgütlenmesi ve haklarının savunulması gereken bir şeydir, ve elbette ki bir otomobil, çamaşır makinası, elektrik süpürgesi olamayız
ki bizden önceki modelin bozukluklarından sıyrılmış olarak piyasaya sürülmek isteyelim.
haklısın tante rosa,
tekrar görüşmek dileğiyle, arada yine seninle konuşmak lazım, .